İsrail halkı, hükümetin yargı düzenlemesi konusunda ikiye bölünmüş durumda
İsrail halkı, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin yargının yetkilerini sınırlayan ve gücün egemenliğini artıran yasası konusunda bölünmüş durumda.
Hükümet, attığı adımları “yargının diğer erkler üzerindeki hakimiyetini azaltmak için gerekli reformlar” olarak savunurken, muhalefet değişiklikleri “yürütmenin yargı, meclis çoğunluğunun yargı üzerindeki egemenliğini” sağlayacak bir “demokrasi darbesi” olarak nitelendiriyor. Yasama organı”. İktidarın yargıdaki düzenlemeleri yasama süreçlerinde ilerletmesi kamuoyunda yoğun bir şekilde tartışılıyor.
Vatandaşların bir kısmı yargı düzenlemesi için hükümete güvenirken, bir kısmı da muhalefetin yanında yer alıyor. Halkın bir kısmı, ülkede kargaşaya yol açmakla hem iktidarı hem de muhalefeti suçluyor.
Hükümetin yargı düzenlemesinde dört değişiklik öne çıkıyor: yargının yasama üzerindeki denetimine son verilmesi, yargıçların atanması üzerindeki denetimin kaldırılması, yüksek mahkemenin yürütme kararlarını bozma yetkisinin kaldırılması ve yasama organında yasal müsteşarların atanması. bakanlıklar politikacılar tarafından
“Bunlar reform değil, isyan ve darbedir”
Yargı düzenlemesine ait İsrailli Micky Hova, “Katı bir görüşüm var. Bence gerçekten İsrail’i eleştirmenin zamanı geldi. Demokrasinin savunulmasını desteklemeliyiz. Anayasa Mahkemesi’nin, medeni hakları ve yargının yanında yer almalıyız.” azınlıkların hakları.” söz konusu.
Yargı düzenlemesine karşı gösterilere davet eden 48 yaşındaki Hova, “Mahkemeye saldırmak kendi kendini yok etmek gibidir. Bu nedenle gösteriler düzenlemeli ve demokrasiyi savunmak için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız” dedi. dedi.
Hova, İsrail’in geleceğinden endişe duyduğunu belirterek, “Umarım olaylar daha fazla ilerlemez ve sivil gösteriler demokrasiye indirilen bu darbenin durdurulmasında istenilen etkiyi yapar” dedi. değerlendirmesini yaptı.
Hova, iktidar ile muhalefet arasındaki sorunların çözümüne ilişkin de, “Çözüm bulunmalı, başka alternatif yok. Çözüme varılmazsa İsrail’in temellerini yerle bir edersiniz” dedi. yorumunu yaptı.
Hova, hükümetin yargı düzenlemesini “Bunlar reform değil, isyan ve darbe” olarak nitelendirdi.
“Duruşumuzu ifade etmekten korkmamalıyız”
Doğu Kudüs’teki Pisgat Ze’ev yerleşiminde yaşayan 29 yaşındaki Behor Israel, “Yöneticiler yönetmeli, korkmamalı” diyerek, hükümetin yargıyı düzenlemesine destek verdiğini vurguladı.
İsrail’in “güvenlik korkusu” içinde yaşadığını savunan Ze’ev, “Dünyanın bizim hakkımızda ne söyleyeceğinden endişe etmemize gerek yok ama vatandaşları önemsemeliyiz. İfade etmekten korkmamalıyız. bizim duruşumuz.” dedi.
Hükümetten koruma talep eden İsrail, “Benim görüşüm, hükümetimizin daha güçlü olması ve dış dünyadan korkmaması. En güçlü olması ve bizi koruması gerekir. Benim için önemli olan benim nasıl yaşadığım ve işlerin nasıl yürümesi gerektiğidir” dedi. .” ifadeleri kullandı.
“İsrail hükümetini takdir ediyorum ama maddenin değiştirilmesi prosedürünü desteklemiyorum”
Batı Kudüs’te Yahudilik eğitimi almış bir ABD-İsrail çifte vatandaşı olan Morsha Sachs, “İsrail hükümetini takdir ediyorum, ancak makaleyi değiştirme tarzını desteklemiyorum” dedi. söz konusu.
Yargı düzenlemesiyle ilgili olarak Sachs, “Hükümetin geçirmeye çalıştığı kapsamlı yasa değişiklikleri için büyük çoğunluğa ihtiyacı var. 64 oyluk (120 üyeli parlamentoda) kolay bir çoğunluk bence yeterli değil” dedi. değerlendirmesini yaptı.
İsrail’in geleceğinden endişe duyup duymadığı sorusuna Sachs, “Pek endişeli değilim. İsrail’in hayatta kalacağını düşünüyorum ve herkes bu ülkede yaşama fırsatına sahip bir Yahudi olmaktan gurur duyuyor. Bence burada sonsuza kadar yaşayacağız.” ” şeklinde cevaplanmıştır.
“Yazık, ülkeyi bölüyor”
Batı Kudüs’te ikamet eden Elad Shmuel, hem eski Başbakan Yair Lapid ve eski Savunma Bakanı Benny Gantz’ın da aralarında bulunduğu protestolara öncülük eden muhalefeti hem de hükümeti hedef aldı.
Shmuel muhalefet hakkında, “Lapid ve Gantz İsrail devletini devirmek istiyorlar, bir Yahudi devleti veya Yahudilikle ilgili herhangi bir şey istemiyorlar. İsrail için korkunç olduklarını düşünüyorum.” sözlerini söyledi.
Hükümeti destekleyip desteklemediği konusunda Elad Shmuel, “Bibi’yi (Netanyahu) iyi olmadığı için desteklemiyorum, bence Netanyahu’dan daha güzel insanlarımız var” dedi. dedi.
İsrail’in geleceği ile ilgili olarak Shmuel, “Herkes bizim tek bir ülke olduğumuzu biliyor ve birbirimizle savaş halinde değiliz” dedi. ifadesini kullandı.
Jonathan Kiman, iktidar ile muhalefet arasında yaşananlarla ilgili de “Yazık, ülkeyi bölmek oluyor” dedi. yorum yaptı Kutuplaşmanın sona ermesi gerektiğini ifade eden Kiman, “Bence bu sefer işler daha da önemli hale geldi. Birçok kişi bu tür şeylere karşı, bu durumun değişmesini ve bu şekilde yaşamaya devam edilmesini istiyor, umarım böyle devam eder.” en iyisi için.” dedi.
Netanyahu hükümetinin tartışmalı ‘yargı reformu’
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlayacak ve yargının yargıçların seçimi üzerindeki etkisini azaltacak bir yasa planladıklarını duyurdu.
İsrail’in en yüksek yargı mercii olan Yüksek Mahkeme’nin Meclis’in çıkardığı kanunları devirmek üzere görevden alınması ve yargıçların atanmasında söz sahibi olma yetkisi gibi yargının yetkilerini azaltan bir dizi adım ağır yaralara neden oldu. İsrail kamuoyundaki tartışmalar
İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine yönelik itirazlarını yazılı olarak sunarken, korkularının “kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve kişi haklarının korunması”nın bozulmasına odaklandığını paylaştı.
2 ayı aşkın bir süredir onbinlerce İsrailli, İsrail hükümetinin yargı düzenlemelerine karşı başta Tel Aviv olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar düzenliyor.
İsrail polisi, “sivil itaatsizlik eylemleri” davetiyle son dönemde özellikle Tel Aviv’de meydana gelen kitlesel gösterilerde yolları kapatan bazı göstericilere cop, ses bombası, atlı birlik ve TOMA’dan gelen pis kokulu suyla müdahale etti.
Başkan Isaac Herzog, hükümetin yargı düzenlemesi konusunda fikir birliğine “yakın” olduğunu belirtirken, muhalefet liderleri hükümetin yasama sürecini durdurmadan müzakereleri reddettiklerini açıkladı.
Tartışma orduya sıçradı
Yargı düzenlemesine İsrail ordusu içinden gelen tepkiler, yargı düzenlemesi konusunda hükümet üzerindeki baskıyı yeni bir boyuta taşımıştı.
Orduda görev yapan 37 yedek savaş pilotu, yargının yetkilerini kısıtlayan yasa tasarısına tepki olarak 8 Mart’ta yapılacak eğitime katılmayacağını 5 Mart’ta açıklamıştı.
Aynı formda, İsrail ordusuna bağlı siber güçlere bağlı albay, teğmen ve tümgenerallerin de aralarında bulunduğu 150’ye yakın işçi, yargısal düzenleme durdurulmadığı takdirde bundan sonraki eğitimlere katılmayacağını açıkladı.
Buna cevaben Başbakan Benjamin Netanyahu, yedek kuvvetlerin kararına tepki gösterdi ve askeri tatbikatlara katılmayı reddetmelerinin “varoluşsal bir tehdit” oluşturduğunu söyledi.
Netanyahu, “Bu toplumda protestoya yer var, anlaşmazlığa yer var ama görevi reddetmeye yer yok” dedi. konuşmuştu.
İsrail ordusundaki farklı kuvvet ve birliklerden bazı yedek askerler de aynı nedenle eğitimlere katılmayacaklarını açıkladı.
İsrail’de Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesine karşı protesto hareketi, Perşembe günü ülke genelinde yolların kapatılması ve tren seferlerinin durdurulması gibi günlük hayatı aksatacak “sivil itaatsizlik eylemleri” çağrısında bulunuyor.