DİYARBAKIR’da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki 5 bin 800 metre uzunluğundaki surlarda ‘Diriliş’ sloganıyla 2 yıl evvel başlatılan onarımda 2 bin metrelik kısım ve ayakta kalan 98 burcun 17’sinde çalışmalar tamamlandı. Restorasyonu tamamlanan 82 numaralı burç, kadınlar için kültür merkezine dönüştürüldü. Merkezde okuma-yazma, Kur’an-ı Kerim, tefsir, el sanatları, aşçılık üzere kursların yanı sıra bayanlara ruhsal danışmanlık hizmeti de sunuluyor.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan 5 bin 800 metre uzunluğundaki ve bugüne kadar bilinen 101 burcundan da 98’i ayakta kalan Diyarbakır surlarında, 2 yıl evvel Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı tarafından onarım çalışması başlatıldı. ‘Diriliş’ sloganıyla başlatılan çalışmalarda bugüne kadar surların yaklaşık 2 bin metrelik kısmı ve 17 burcu restore edildi. Büyükşehir Belediyesi, onarımı tamamlanan 82 numaralı burcu bayanların yararlanacağı kültür merkezine dönüştürdü. Dağkapı Sur Bayan Kültür Merkezi olarak hizmete sunulan merkezde bayanlara okuma-yazma, Kur’an-ı Kerim, tefsir, el sanatları, aşçılık ve yakın savunma kurslarının yanı sıra psikolojik destek de veriliyor.
‘KISA MÜDDETTE 500 GÖRÜŞMEYE ULAŞTIK’
Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nda vazifeli psikolog Sümeyye Bingöl, merkezde 2 manevi danışman ve 4 psikolog ile hizmet verdiklerini söz ederek, “Sadece ruhsal danışmalık değil, okuma-yazma, manevi rehberlik, Kur’an-ı Kerim, el sanatları, çocuk gelişimi üzere kurslarımızla etkin bir formda hizmet vermekteyiz. 60 çocuğa ve 230 bayana takipli bir biçimde hizmet ediyoruz. Burada toplam 500 görüşmeye ulaştık. Bu kadar kısa bir müddette bu kadar bayana hizmet etmek bizi çok keyifli etti. Tüm hizmetlerimiz fiyatsızdır. Hafta içi, çalışma saatlerinde açığız. Bizden danışmanlık hizmeti almak isteyen herkesi bekleriz. Bizim temel hedefimiz şuurlu bir bayan yetiştirmektir. Zira şuurlu bir bayan, şuurlu bir annedir, şuurlu anne şuurlu bir aile demektir. Şuurlu bir aile şuurlu bir toplum demektir” dedi.
Psikolog Cansu Fidan ise “Biz burada istismar, tecavüz, depresyon, telaş, bağımlılık, akran zorbalığı, aile-çift terapisi, yas süreci üzere çalışmaları yapıyoruz. Burada yaptığımız seminerlerde, his çalışması, öfke denetimi, tesirli bağlantı terapileri yapılmaktadır. Daha sonra yaptığımız saha çalışmalarında olumlu reaksiyonlar almaktayız. Bunun devamında terapilerimizi devam ettirmekteyiz” diye konuştu.
Takı tasarımı yapan kursiyer Zehra Türik de merkezde stres attıklarını dile getirerek, “Burada hocalarımızın bize gösterdikleri çantaları, takıları yapıyoruz. Kimilerini takıyoruz, kimilerini da satıyoruz. Burada gerilimimizi atıyoruz ve bize verimli geliyor. Külfetimiz olduğunda psikologlarımızın yanına gidiyor birebir vakitte manevi dersler de alıyoruz. Buraya gelen kimi çocuklu aileler de var. Onlar da çocuklarını oyun alanlarına bırakıp rahat işlerine devam ediyorlar” dedi.
